Batman: Bitmeyen Cadılar Bayramı’nı ilk elime alıp kapağına göz gezdirdiğimde hikayesinin ağırlığını parmaklarımın arasında hissediyordum. Okumaya başladığımda ise sadece haklı olmakla kalmayıp beklediğimden çok daha ağır, ürpertici, merak uyandıran bir hikayenin kolları arasındaydım…
Gotham’a inanıyorum!
”Aileme, canlarını alan kötülüğü bu şehirden temizleyeceğime dair söz verdim.”
Batman: Bitmeyen Cadılar Bayramı bir cinayetler serisinin izinden aslında bir şehrin hikayesini yansıtıyor. Gotham şehri, suç baronları ve aileleri; kirli ellerini bu şehrin üzerinden çekmeyen insanlar… Ve en önemlisi bu şehre yürekten bağlı insanlar ve üç adam; Komiser Gordon, Harvey Dent ve Batman. Bu şehirde hepsi var ancak hepsine yer yok.
Takvimin işaret ettiği özel günlerde Gotham şehrinde kanlı cinayetler işleniyor. Kılına bile zarar verilemeyen suç baronlarının en yakınları bir bir ortadan kaldırılıyor. Kendine Holiday ismini takan bu seri katil durdurulamadıkça, Gotham şehrinde kan akmaya devam ediyor. Kurbanlar, Gotham’ın kanını emmeye çalışan suç baronları da olsa, bir katil daima durdurulmak zorundadır.
Bitmeyen Cadılar Bayramı
Cadılar Bayramı’nda başlayan bu cinayetler tam bir yıl boyunca, bir sonraki Cadılar Bayramı’na kadar devam ediyor. Bu oldukça kanlı bir süreç, bir yıllık bir kabus, bitmeyen bir Cadılar Bayramı. Bizler ise gizem dozu oldukça yüksek, sayfalar arasında rahatlıkla kaybolacağımız bu süreci okuyoruz.
Bu çizgi romanı iyi yapan şeylerden en önemlisi de sadece hikayenin değil, bu hikayenin etrafında döndüğü tüm karakterlerin de katmanları olması. Üstelik karakter açısından oldukça zengin bir kataloğa sahip olmasına rağmen, hepsini tanıyor ve anlıyorsunuz. Tüm karakterleri, bu olay çevresinde ve kendi günlük yaşantılarındaki sıkıntılarıyla tanıyoruz. Nasıl düşünüyorlar, olaylara nasıl yaklaşıyorlar. Gotham’ın kirli suları onları ne kadar nefessiz bırakıyor… Bir şehrin ve bu şehrin insanlarının karanlıkta kör yumruklarla ettikleri mücadele. Suç, hepsini aynı şekilde karanlığa gömüyor. Onlar Batman’e inanıyor, Gotham’a inanıyor.
Çizgi roman hikayeyi de harika işliyor. Holiday cinayetleri devam ettikçe, suç durdurulamadıkça iplerin gerildiğini çok kolay hissediyorsunuz. Her sayfayı çevirdiğinizde bu gerilimin dozu tırmanmaya devam ediyor. Karakterler arasında da ipler iyice geriliyor. Bir kopma noktasına ulaşıyor. Belki de hep öyleydi. Bu bir delirme hikayesi.
Sadece Batman değil, okuduğum tüm hikayeler arasında beni şaşırtacak denli güçlü ve kaliteli bir çizgi romandı Bitmeyen Cadılar Bayramı. Etrafımı sarmalayan, nefesimi kesen atmosferini asla unutamayacağım. Sizler de suça ve gangsterlere, delilere ve kahramanlara, kendini kahraman sananlara ve ucubelere ev sahipliği yapan bu hikayeyi henüz okumadıysanız, mutlaka okumalısınız.