Haftalar önce Netflix önüme bir film fragmanı koydu. Çölde aksiyon dolu bir mücadele veren Charlize Theron görmüştüm. Aklıma da hemen Mad Max geldi. Netflix’in dünyadaki Mad Max gazını almak için böyle bir film projesi peşinde olduğu ortalama sıkıcı bir iş beklerken The Old Guard beni şaşırttı. Hiç beklemediğim kadar sürükleyici ve eğlenceli olması da bu yazıyı yazmama sebep oldu.
1200 Yıldır Ölümsüz
Çizgi-roman uyarlaması olmasıyla birlikte evreninin daha oturaklı olması bu film için büyük bir artı. Konuya geçecek olursak ölümsüzlerle dolu 4 kişilik bir ekibin paralı askerlik yaptığını görüyoruz. Ölümsüz olmak aslında dokunulmaz olmak demek değil. Tam aksine hedef tahtasına dönüyor olmanız anlamına geliyor. Çünkü askerler, bilim-adamları veya hükümet sizin ölümsüz olduğunuzu öğrenirse; araştırmak, kafese tıkmak veya parçalarına ayırmak isteyebilir. Bu yüzden de ölümsüzlerin birbirlerini bulup koruyup kollaması gerekiyor. Bu atmosferi fark ettiğimde film benim için iyice sürükleyici oldu. Ölümsüzlüğün lanet olduğunu sadece yakınlarını kaybetmeyi vurgulayarak değil, hedef tahtasına dönmüş olmanızı da vurguluyor oluşu benim için filmi derinleştirdi. Andy(Charlize Theron)’nin diğer ölümsüzlerden daha uzun süredir yaşıyor olması da filme gizem sosu eklemiş. Tahminlerime göre 1200 yıldan fazla yaşıyor. Böylelikle film çok uzun yıllar hayatta olsanız, tarihin akışındaki yeriniz nasıl biçimlenirdi sorusunu da yanıtsız bırakmıyor.
Ana karakterler ölümsüz ise heyecan nerede?
Asıl etkilendiğim noktalardan biri de bu. Ölümsüz olmalarının aksiyon heyecanını azaltabileceğini düşünmüşler ki ölümsüzlüğü sınırlı tutmuşlar. Ne sebepten olduğunu bilinmiyor ama sonsuza kadar ölümsüz olamıyorlar, aniden ölümsüzlükleri yitirmiş olabiliyorlar. Bu sayede her karakter öldüğünde acaba geri dönecek mi diye heyecanla bekliyorsunuz. Ölümsüzlüğü bitmemiş olsun ve yeniden ayağa kalksın diye içinizden geçirirken film de sizinle oynamaya başlıyor.
Ölümsüz olmanın getirdiği ağır sorumluluklardan kurtulmak için karakterin ölmesinin belki de onun için daha iyi olduğunu düşünüyorsunuz. Bu düşünceniz karakter ölüme yaklaştığında tepetaklak oluyor ve ölmemesi için gözünün içine bakıyorsunuz.
Baklava yemeden olmaz

Tatmin edici aksiyon sahneleri, ilginç karakterleri ve bol bol baklavasıyla The Old Guard kafanızı boşaltmak ve keyifli vakit geçirmek için izleyebileceğiniz bir film olmuş. Burada yazdıklarımızdan fazlasını beklemeden izlemekte de fayda var. Yalnız bu filmi herkese tavsiye etmek yerine sadece aksiyon türünü sevenlere tavsiye edebiliyoruz. Onlara daha uygun bir film olduğunu düşünüyoruz. Son olarak B movie Netflix filmlerini düşününce en sevdiğimiz Netflix işi oldu diyebiliriz.
İskitli Andromache’nın tarihinden tam emin değilim ama Truva prensi Hector’un karısı olmadığını düşünüyorum. Baltası ile vurgulanan aklıma bir amazonlar döneminden kalma bir eseri getiriyor. Bu durumda 1200 yaşından bir hayli fazla olması gerekiyor gibi. Booker daha genç sayılır ama zaten Joe ve Nicky bile 800-1000 yaşlarında olması lazım.
BeğenBeğen