Despot’s Game gerçekleşen Steam Oyun Festivali sırasında radarımıza takılan oyunlardan biriydi. Erken erişimde çıkmasıyla birlikte de radarımızda olan bu oyuna hemen pençelerimizi geçirdik.
Dungeon-crawler tarzı oyunların bağımlılık yapan ve rogue-like oyunların sinir bozmakla birlikte hırslandıran yapısına sahip Despot’s Game. Bunların üstüne de kendine has bir tarz ekliyor ve tam da bu özelliği oyunu farklı kılıyor. Bu oyundaki karakterler bir noktaya kadar feda edilebilir.

Oyuna zindana düşmüş silahsız bir grup küçük insancıkla başlıyoruz. Oyundaki rolümüz bu grubu yönetmek. Onları konumlandırıyor, silahlandırıyor ve zindanda ilerleyip düşmanları alt etmeye çalışıyoruz. Zindanların tehlikeli odalarında ilerledikçe ekibimize daha çok insan ve silah ekliyor, güçleniyoruz.
Bu insanlar çoğaldıkça bazılarını savaşlarda kaybetmeyi umursamıyorsunuz. Sürekli daha fazlasını edinme şansınız var. Hatta ekibinizin hayatta kalması için yiyeceğe ihtiyacı var ve insanlardan birini kurban edip yiyebiliyorsunuz. Ancak herkes ölürse oyun orada bitiyor ve baştan başlamak zorunda kalıyorsunuz. Dikkatli olmalısınız.

Despot’s Game’deki silah çeşitliliği de oyunu sıkıcı olmaktan uzaklaştırıyor. Büyücü, ninja, dev kalkanla ekibi koruyan bir tank, sihirbaz ve hatta pinpon topunu raketle düşmanlarına savuran bir savaşçınız bile olabiliyor. Bu da oyundaki potansiyeli azımsanmayacak şekilde genişletiyor. Karakterlerin konumları olsun, silahları olsun takip edebileceğiniz çok fazla strateji ortaya çıkıyor. İlerleme kaydettikten sonra ölmek, baştan başlamak ne kadar can sıkıcı olursa olsun tekrar denemek istiyorsunuz. Tekrar oynanabilirliği sizi içine çekiyor.
Oyunda metinlerle aktarılan ufak tefek olaylar, karşılaştığınız şeyler oyuna renk katıyor. Hatta bu metinlerden birinde Amazon‘un The Boys dizisine bir gönderme ile bile karşılaştım. Ayrıca oyunun gerçekten eğlendiren bir mizah anlayışı da var. Keşfedeceğim daha neler var merak ediyorum, her seferinde merakla ilerliyorum.

Piksel grafiklere sahip bu oyunun renkleri, tasarımları, her şeyi çok yakışmış. Çok basit bir mantığa, basit ama etkili dizayna sahip bu oyunun bu denli bağımlılık yapıcı ve eğlenceli olması beni çok fazla etkiledi. Bu yıl çok fazla iyi indie ile karşılaştım ve Despot’s Game kesinlikle bu listeye adını yazdırdı. Steam‘de oldukça uygun bir fiyatla ve üstüne üstlük indirimle çıktı. Kaçırmamanızı öneririm.