Yıllardır beklenilen an geldi çattı. Duyurulduğu saniyeden itibaren ağızlardan düşmeyen, haberlerden eksik olmayan oyun sonunda evlerimizde. CD Projekt Red’in yeni AAA oyunu Cyberpunk 2077 beklenildiği sansasyonu, çıktığı an da yaratmayı başardı. Bizler de bu oyunu sizin için Playstation 4’te deneyimlemek istedik. Bu nedenle öncelikle ekibimize bu imkanı veren CD Media’ya teşekkür ediyoruz.
İster sistemi yeterli bilgisayarınızda, isterseniz de konsollarınızda (kaldırılmadan önce satın aldıysanız) Cyberpunk 2077’yi deneyimleyebiliyorsunuz. Tabii ne derece bir deneyim olacağı da tamamen seçeceğiniz platforma göre şekilleniyor. Biz bu incelemede sizlere oyunun Playstation 4 (Fat) halinden bahsedeceğiz.
Ne Bekliyorduk Neler Bulduk?
Ünlü bir projenin yapımcısıysanız her zaman o projenin ardından çıkaracak olduğunuz işin, önceki başarınız ile kıyaslanacağını bilerek yapıyorsunuzdur. İlgi duyulan 10 film yapmış olsanız da 11. filminizdeki hatalarınız bütün o ilginin ve size olan güvenin kaybolmasına sebep olabilir. Oyun sektörü için de işler pek farklı ilerlemiyor.
CDPR ismini belki de milyonlarca kez duyduğumuz The Witcher oyun serisinin sahibi olarak, üzerlerinde göz ardı edilemeyecek derecede bir sorumluluk ve yükle bambaşka bir evrene adım atarak büyük bir cesaret gösterdiler. Attıkları bu adımları da dillere destan oyunları The Witcher 3: Wild Hunt ile kıyaslanacaklarını bilerek attılar.
Minik bir hatırlatma: Eğer Cyberpunk 2077’den bir Witcher 3 performansı beklediyseniz veya her hamlede Witcher 3 ile kıyaslamaya başladıysanız, durun. O hataya düşmeyin.
Evet ikisi de aynı firmanın oyunları, evet birisi 2015’de çıkmasına rağmen Playstation’da kat kat daha iyi görünüyor fakat bunların nedeni Witcher’ın hali hazırda 2015’e göre planlanması. 2013’de çıkan Playstation 4 için ayarlandığını ve bu nedenle sıkıntı çekme olasılığının kat kat daha az olduğunu unutmayalım.
REDengine 4
Cyberpunk 2077’nin ise oyuna özel geliştirilen oyun motoru REDengine 4 ile son teknolojilerin kullanılması sonucu üretildiğini ve haliyle son teknoloji cihaz ve platformlarda daha iyi iş çıkarmasının normal olmasını da akılda tutmak gerek. Fakat tüm bunların sonucunda CDPR’nin hiçbir hatası yok dememiz de mümkün değil.
Farklı platformlara çıkarılan bir oyunun bir platformda çok sevilip diğer platformda yerin dibinde olması ne yazık ki günlerdir bahsettiğimiz gibi oyunun başarısızlığı değildir. Aslına bakılırsa oyun iyi bir sistemde gayet olumlu yorumlar aldığı için, eski sistemlere downgrade ederken dozunu tutturamamak ne yazık ki şirketin bir hatası haline gelir.
Yeni teknolojilerin hızla arttığı bu dönemde oyunlarda yapılan büyük değişiklikler, Ray Tracing gibi sistem zorlayan yeniliklerin günümüz oyun sektöründe kullanması her ne kadar heyecan verici de olsa; eski sistem kullanıcılarını ve oyun şirketlerini bir o kadar zor duruma sokabiliyor. Bu nedenle CDPR firmasının yapmaya çalıştıklarını anlıyor, fakat satış politikasındaki hatalarını anlayamıyoruz diyebiliriz.
CDPR’in En Büyük Hatası
CDPR gibi hızlı büyüyen, yeni ve farklı şeyler denemeye çalışan şirketlerin en büyük hatasının zaman yönetimi ve satış politikaları olduğu ortada. Cyberpunk 2077’nin konsollara 3-4 ay daha geç çıkmış olmasının oyun açısından daha faydalı olabileceği savunulmakta. Ancak şirket açısından birkaç platforma eksik çıkarmak demek, hedeflenen kısa süreli maddiyatın gerisinde kalmak demek. Bu nedenle şirketin yanlış bir tercih yaparak konsollarla aynı anda yayınlama politikası oyunun ismini kötüye çıkarmış oldu.
Bugünlerde sürekli olarak çıkan güncellemelerle oyun konsollarda düzeltilmeye çalışılsa da, hevesi kırılan ve oyuna bilgisayar oyuncularından daha fazla para verip mağdur kalan konsol oyuncularının yeni çıkan iade seçeneklerinden yararlandığı da gündeme bomba gibi düşmüş bir halde.
Bir başka değinilmesi gereken konu ise oyunlardaki çalışan sayısı dezavantajı. Hızlı büyüyen bir firmanın ekibi de aynı oranda hızlı büyümelidir ki oyunların minimum hata ile çıkışı sağlanabilsin. Geçtiğimiz günlerde Twitter üzerinden yapılan bir paylaşıma göre farklı oyunların üzerinde çalışan insan sayılarını gösteren bir tweet paylaşıldı. Cyberpunk için ortalama 500 civarı kişinin çalıştığı gösterilen bu listede, RDR2 ve TLOU2 için 2000 kişi, AC Odyssey için 1000 kişi civarı insanın çalıştığı söylendi.
Rockstar, Ubisoft ve Naughty Dog gibi uzun zamandır bu işin içinde olup pek çok AAA oyun çıkarmış firmalarla CDPR’i kıyaslamak hiç doğru olmasa da, burada bakılması gereken şeyin firmalar değil oyunun kullanıcıya sundukları detayların, evrenin ve içeriklerinin genişledikçe üzerinde çalışan insan sayısının da genişlemesinde fayda olduğudur. Belki 500 değil de 800 kişi bu oyun üzerinde çalışabilseydi hatalar çok daha minimal halde olabilir, çalışanlara daha az iş yükü binebilir ve çıkış tarihine bir adım daha önde çıkabilirlerdi.
Cyberpunk 2077 Playstation 4’de Nasıldı?
Gelgelelim asıl merak edilen ana konuya. Ne olmalıydı, ne olmamalıydı veya nasıl olsa daha iyi olurdu diye konuşmak için maalesef artık geç kalmış durumdayız. Bu nedenle spoilersız olarak sizlere oyunun PS4’de benim için nasıl bir tecrübe yarattığından bahsedeceğim.
Oyunun Playstation 4’de ciddi bir çözünürlük sıkıntısı var. Sanki özellikle bazı nesneler 1080p iken 360p’ye düşürülüp önümüze konmuş gibi. Oyunun en başında ilk başladığım yerdeki bir bardak ile bunu fark etmek oyuna huzursuz başlamama neden oldu. Çoğu kişi buna savunma olarak “oyun yeni bir teknolojiyle yapılmış, kötü görünmesi normal.” dese de bahsettiğim şey oyunun genel olarak kötü görünmesi değil. Oyunun kasıtlı olarak çok fazla downgrade geçirmesi. Pek çok oyundan da bildiğimiz gibi Playstation 4’de normalin üzerinde gözüken bir oyun yapmak ya da güçlü sistem gerektiren oyunları normale ayarlamak imkansız değil.
CDPR’in oyun çıktığından bu yana 17GB büyüklüğünde 3 yeni güncelleme getirmesiyle ve Şubat’a kadar da bu büyüklükte güncellemelerin gelecek olmasıyla, oyunun olduğundan çok daha iyi performansta ve görünümde eski konsollarda da çalışabilmesinin mümkün olduğunu gösterir.
Maalesef konsollara çıkarmayı ertelememenin sonucunu şu an çıktığı günden beri (yalnızca konsola bile) 51GB güncellemeyi yetiştirmek için uğraşan Developer ekibi çekmek zorunda kalıyor.
Umarız ki gelen güncellemelerle bug fix ve crash problemleri haricinde gelen çözümlerle evrenin eski konsol sahipleri tarafından da daha iyi tecrübe edilmesi sağlanabilir. Çünkü gerçekten ortada detaylıca görülmeye değer bir açık dünya olduğunu inkar edilemez.
Evreni Ve Daha Fazlası…
Bizleri 1200’lerden alıp 2077’nin en farklı yerlerine götüren CD Projekt Red, bu sefer de firmanın hayranlarını Night City adlı şehirle tanıştırıyor. Robot parçalarının insan uzuvlarıyla değiştirilebildiği, uçan arabaların normal olduğu, neon ışıklarla aydınlanan caddelerin Cyberpunk temasını harika yansıttığı şehirde başlıyor karakterimizin macerası. Tabii her oyuncu için aynı şeyi söyleyemeyiz.
Üç farklı hayat tercihini önümüze sunan firma, bize hikayenin başlayabileceği ve etki edeceği üç farklı yol olduğunu söylüyor. Nomad’i seçen oyuncular Night City’nin açıklarında başlarken, Corpo’yu seçen oyuncularımız bir iş adamı/kadını olarak başlayabiliyorlar. Bu sırada Street Kid olmayı tercih eden oyuncular ise şehrin sokaklarını adı gibi bilen biri haline bürünüyor.
Street Kid olarak başladığım bu macerayı diğer hayat tercihlerinden bağımsız olarak incelemem gerekirse, bana kattığı çok büyük bir farklılık olduğunu düşünmememdi. Diğer hayat tercihlerinde oynayan insanların da paylaştığı üzere her kim olarak başlarsan başla kısa bir süre sonra şehirde, aynı noktada buluşuyor olmanın oyunun güçsüz yanlarından birisi olduğunu düşünüyorum.
Oyunun tek eksiği Ps4 grafikleri değil. Hayat tercihlerinizin çok büyük bir farklılığa yol açmaması, bir RPG oyunundan aldığınız keyfi azaltmaya yol açabiliyor. Oyun boyunca yapılan seçimlerin çoğu oyunun en sonuna kadar büyük bir değişikliğe yol açmadığı için, hikaye açısından beklenilen keyfi engelliyor.
Açık dünyasından aldığım keyif, controller ile araç kullanmanın verdiği hazzı da iyi şekilde aldığımı söyleyebilirim. Tabii ki bilgisayarda bu tecrübelerin kat ve kat keyifli olacağından da hiç şüphem yok. Çünkü araç esnasında dışarıya baktığınızda render’lanmamış sokakları görmenin, aldığınız keyfi yok ettiğini söylemek mümkün.
Karakterler Ve Ana Hikaye
Hikaye, büyük bütçeli bir RPG oyunundan beklenilen önemli unsurlardan birisi. Fakat evrenin işleyişinin ve yan karakterlerin yan görevlerle oyuncu üzerinde bıraktığı izin daha derin olduğu kanısındayım. Cyberpunk 2077’nin bu açıdan başarılı bir oyun olduğunu düşünüyorum. Oyunun ana hikayesinin de yan görevlerle beraber oynanması sonucunda, karakterlerin etkileyiciliği açığa çıkıyor.
Oyunun yeteri kadar derin yan karakterleri olduğu gibi, hayatınıza almak isteyip istemeyeceğiniz yan karakterleri de bulunmakta. Bu karakterlerle yapacağınız her yan görevin farklı bir keyfinin olduğunu söylemek isterim. Henüz hala oynamaya fırsat bulamayanlardansanız, oyuna sadece ana hikayeyi oynayıp bitirmeyi hedefleyerek başlamayın derim.
Gameplay Ve Yapay Zeka
First Person Shooter (FPS) bir açık dünya oyunun en büyük dezavantajlarından birisi de oyunun FPS hissinin çok iyi verilmek zorunda olduğudur. Söylemem gerekiyor ki, CDPR bu konuda inanılmaz başarılı bir iş çıkarmış. Oyundaki diyaloglar esnasında yan karakterlere bakış açımız, kafa hareketleri, kol ve bacaklarımızın görünülebilirliği ve yaşadığımız ikili ilişkilerdeki sahnelere ilk gözle bakış açısı VR etkisi yaratarak evreni daha detaylı görmemize yol açıyor.
Tabii bu tecrübeyi bilgisayarda yaşayanlar çok keyifli anlar geçiriyorken, konsolda yaşayan oyuncular için oyunun FPS oluşu detayı arttırdığı için çok büyük bir dezavantaja dönüşüyor.
Oyunun FPS olarak evrene nasıl bakıldığından bahsettik, fakat FPS olmanın verdiği diğer bir avantaj ise keyifli çatışmalar ve aksiyonlara girilebilecek olması. Ne yazık ki durum Cyberpunk 2077 için o kadar da “keyifli” değildi.
Oyunda kullanılan silahların mermi sıkıntısı çekmesi ve yapay zeka kısıtlılığı nedeniyle oyunun gameplay’inden inanılmaz bir keyif aldığımı söyleyemeyeceğim. Bu nedenle oyunu netrunner denen hack yöntemi ve stealth ile sürdürmenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda yakın dövüşlerde kullanılan çeşitli uzva yapışık bıçakların ve katana gibi özel silahların verdiği keyif de oldukça başarılı.
Yapay zekanın gözle görülür derecede başarısız olması da oyunun en zayıf noktalarından birisi. Sözde yardımcı yan karakterinizin önünüzden çekilmemesi, kimsenin o karakterle çatışmaya girmemesi ve koşarak kaçabileceğiniz savaş alanları sırasında düşmanların tetiklenmemesi gameplay’den uzaklaşmama yol açtı. Aksiyonun olduğu sahnelerde kapıların kilitlenmesi ve en azından oyuncuyu savaş alanında tutması bile fazladan bir çözüm olabilirdi gibi geliyor. Sanırım oyunlarda Gameplay tasarımı yapmak CDPR’nin çok güçlü bir yanı değilmiş gibi duruyor.
Oyun Neleri İyi Başarmış?
Firmanın güçsüzlükleri, oyunun zayıf yanları derken kesinlikle övülmesi gereken alanlarına da değinilmeli. Üzerine bu kadar uğraşılan AAA bir oyunun, konsoldaki başarısızlığı nedeniyle tamamen hayal kırıklığı olduğunu söylemek adaletsizlik olur.
CDPR gerek hikaye yaratımı, gerekse görsellik açısından detaycı bir firma. Bu nedenle Cyberpunk ile yarattığı ışıklandırma ve gölgelendirme hakkında gerektiği övgüyü almadıklarını düşünüyorum.
Son zamanlarda bana oyun tasarımı açısından en iyi tecrübeyi yaşatan The Last Of Us 2’nin üzerine ışık ve gölgelemede en az onun kadar başarılı bir oyun Cyberpunk 2077. Sokaklardaki neon ışıkların metal alanlardaki dağılımı, ıslak yolların üzerinden yansıyan tabelalar ve silahınızdan gözünüze çarpan parlak florasan ışığı… Eminim ki Ray Tracing ile oynayan kullanıcılar bu dediklerimin keyfini güzelce çıkarıyorlardır.
Oyun animasyon açısından da bir hayli başarılı. Silah değiştirme animasyonları, karakterimiz V’nin ve yan karakterlerin iyi yedirilmiş hareketleri de FPS açısından oldukça keyifli bir seyir zevki sunuyor.
Aynı zamanda mekan ve araba tasarımlarına, her afiş detayına ve iç mekan tasarımlarına da oldukça vakit harcamış olduklarını görebiliyor ve bunları konsolda en azından belirli bir seviyede göremediğimiz için de üzülüyorum.
Yiğidi Öldür Hakkını Yeme
Oyun neleri başarmış diye sorduk, yeri geldi firmayı eleştirdik fakat takdir edilmesi gereken bir konu varsa o da aldığı risklerdir. CDPR’in bir önceki oyunundan bambaşka bir oyun yapacak olması kararı ve Third Person açısından FPS bakış açısına geçecek bir oyun yapması kendi oyun motorunu geliştiren bir firma için büyük bir adım. Henüz daha önce böyle bir türde AAA oyun çıkarmamış bir firma içinse oldukça büyük bir risk.
Her haliyle Witcher’dan farklı olan Cyberpunk’ı bu konuma getirebildikleri için bile tebrik edilmesi lazım. Çünkü inanın Witcher 4 yapmak CDPR için çok daha kolay bir adım olurdu. Yeni bir hikaye ve geliştirilmiş bir dövüş mekaniği sonrasında zaten hali hazırda deli gibi hayran kitlesi olan oyun serisinin bir yenisini çıkarmak ve arkalarına yaslanarak satış rekorlarını izlemek onların da işine gelirdi. Alacakları para ve harcayacakları para oranının da nasıl değişebileceğini tahmin ediyorsunuzdur. Farklı bir şeyler yapmaya çalışılmasını takdir etmenin firma için çok önemli olduğunu görebiliyorum. Bu nedenle her ne olursa olsun konsolda edinilen kötü tecrübelerin bunun önüne geçmemeye çalışmasına dikkat edilmeli diye düşünüyorum.
Oyunu eski nesil konsollarda oynamış insanlara veya oynamak için yeteri kadar iyi sistemi olmayanlara da bir tavsiye olarak GeForce Now’u önermek isterim. Yeterince iyi internetiniz varsa sisteminizin yetmediği oyunları kendi cihazlarınızda oynamanız için GFN’un sunduğu teknolojiden yararlanabilirsiniz. Oyuna Macbook Pro’da Ultra ayarlarda GeForce Now ile tecrübe etme imkanı bulmuş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki Playstation 4’te oynadığım oyun kesinlikle aynı değil. Tabii GFN’deki Fps düşüşleri de o işin dezavantajı olabiliyor. Ama hali hazırda konsoldan (özellikle Pro olmayan bir konsoldan) geçtiyseniz 45-50fps sizi üzmeyecektir diye düşünüyorum.
Sonuç olarak Cyberpunk 2077 beklediğimiz heyecanı bize veremese de kesinlikle yeniliklerle geldiğini söyleyebiliriz. Oyunu ilk çıktığında alan veya şu an almak isteyenlere verebileceğim en önemli tavsiyeyse oyuna yapılan iyileştirmelerden sonra tekrar şans vermeleridir.
Siz Cyberpunk 2077’yi deneyebildiniz mi? Nasıl bir deneyim yaşadınız? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın!