Wolfwalkers, tıpkı yüzünüze çarpan bir tutam temiz hava, burnunuzu dolduran taze biçilmiş çimen kokusuna benzer bir animasyon. Muhteşem görselliği ve renkleriyle gözlerinizi şenlendiren, dopdolu hikayesi ile duygularınıza dokunabilen, size tamamen temas eden bir yapım.
İrlandalı yönetmen Tom Moore‘un üçüncü filmi Wolfwalkers, Kelt folklörünü nefes kesici bir şekilde önünüze seriyor. Kurt formuna bürünebilen, doğa ile iç içe yaşayan insanların, wolfwalkerların hikayesini şehir insanlarının korku ile körleşmiş cahilliği ile kesiştiriyor.
Artık iki kişiyiz
Babasının izinden gidip bir avcı olmak, ormanın özgürlüğüne kavuşmak isteyen 11 yaşındaki Robyn ise o şehir insanlarından biri. Bir gün gizlice babasını ormanın derinliklerinde takip eden Robyn’in yolu, şehir insanlarının o çok korktuğu kurtlarla kesişiyor. Wolfwalkerlar, şehir insanları için sadece bir söylentiden, hikayeden başka bir şey değil. Robyn ise tam da onlardan biri olan Mebh ile burun buruna geliyor. Ve hatta onlardan birine dönüşüyor.
Wolfwalkerların sıradan kurt adamlardan farkı, iyileştirme gücüne sahip mistik varlıklar olmaları. Mebh, ormanın derinliklerinde kendi ininde sessiz sakin yaşıyor ve annesinin kurt formundan çıkıp insan bedenine dönmesini bekliyor. Şehir insanları ise büyük bir acımasızlıkla onları yok etmek istiyor. Robyn, Mebh ve Robyn’in babası da bu çatışmanın ortasında birbirileri ile kesişiyorlar.
Yemyeşil bir hikaye
Wolfwalkers ile ilgili ilk dikkat çeken şey elbette gerçekten büyüleyen, donup kalarak izleyeceğiniz görselliği ve farklı çizim tarzı. Anlattığı hikayenin mistikliği ve büyüsü bu çizimlerle bir araya geliyor ve her şey halihazırda olduğundan daha büyük bir güçle vuruyor sizi.
Zaman zaman içinizi ısıtan, zaman zaman da tam kalbinizin ortasından vuran hikayesi ile ruhunuzu bir süreliğine emanet edebileceğiniz bir animasyon. Bedeninizi oturduğu yerde bırakıyor ve Wolfwalkers’ın masal tadında dünyasında kayboluyorsunuz. Wolfwalkers’ı izlediğinizde, bir animasyon filminden çok daha fazlası olduğunu hemen fark edeceksiniz. Nadir, büyüleyici ve yemyeşil… Bu yıl izlediğim en iyi işlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.