Pandemi ve çip üretim sıkıntısı derken yeni nesil konsollar, tüketicilerin yüksek talep sayılarını karşılayamadı. Daha yeni yeni yeterli satışlara ulaşıyorlar. Hal böyle olunca oyun geliştiricilerin çok az kısmı sadece yeni konsollara oyun yapar oldu, herkes hala eski nesile oyun üretiyor. Eski neslin temellerinden devam ediyor, yeni nesil için grafikleri cilalayıp geçiyor. Bir de Dualsense’e bir şeyler ekliyorlar, başka bir şey yok. Yeni konsolların yeniliklerinden birini kullanan oyun denince aklıma sadece Ratchet and Clank Rift Apart geliyor. PS5’in yüksek SSD hızını kullanarak boyutlar arası geçişleri oyunun temeli haline getirmişti. God of War Ragnarök oyununa baktığımızda ise bölüm tasarımının bile PS4 için yapıldığını hissediyorsunuz…

God of War Ragnarök’ta PS4’ün yükleme hızı bölümleri yüklemeye yetişebilsin diye sık sık dar yerlerden geçiyoruz, çeşitli engelleri kaldırma animasyonlarına giriyoruz ve bu sırada ekranı izliyoruz. Sadece yeni nesile göre üretilen bir oyunun en basitinden bölüm tasarımı bile değişebiliyor. Ana karakterin hareket kabiliyeti bile değişebiliyor. Marvel’s Spider-Man’in ağ ile uçma hızı PS4’ün hard diskinin yükleme hızıyla doğru orantılı. Yeni nesil oyunlar sadece grafik olarak gelişmiyor, bir bütün olarak her açıdan gelişiyor. Peki bu oyunları ne zaman oynayabileceğiz?

Yeni Nesil Oyunlar Kapıda

Öncelikle konsol üreticilerinden biri olan Sony’den başlayalım. Sony, 2022 yılının sonuna kadar PS4’e oyun çıkaracağını söylemişti. 2023’e geçişimizde PS5’in yeteri kadar yayıldığını düşünürsek Sony bu kararından vazgeçmeyecektir. Gelelim Microsoft kanadına. Onlar da birkaç yıl önce birçok stüdyoyu bünyesine kattı. 2023’te Xbox kanadına birçok yeni oyun çıkması bekleniyor. Xbox patronu Phil Spencer, 2022 yılının biraz sönük geçtiğini ama 2023’te güzel sürprizlerin olduğunu dile getirmişti.

Xbox Series S yeni nesil oyunların potansiyeline biraz çomak soksa da konsolları tam kullanan bir oyun hala olmadı. Microsoft, oyun yapımcıları için Series X için bir oyun çıkaracaksa Series S için de çıkarma kuralı koyuyor. Series S de donanım olarak birkaç tık daha aşağıda olduğu için minimum donanım gücünü aşağıya çekiyor. Optimize etmek daha zor hale geliyor. Birkaç stüdyo da bundan şikayet etmişti. Nintendo‘dan da yeni bir Switch tanıtılması bekleniyor ama Nintendo biraz daha ayrı bir dünyada. Konsol üreticilerini geçersek asıl olay Epic Games’in geliştirdiği Unreal Engine 5!

2023’te ve 2024’ün ilk yarısında konsol tarafında yeni nesil oyunların ilk adımlarını görecek olsak da asıl yeni nesil oyunları 2025’e doğru göreceğiz. Hatta 2024’ün son yarısından itibaren diyebiliriz. Unreal Engine 5’in yapabildiklerini Matrix Awekening demosunda küçük bir deneyimlemiştik. Oyun geliştiricilerin ellerinden çıkacak yeni açık dünyaları ancak 2025’e doğru görebilecekmişiz gibi duruyor. (Unreal Engine 5 ile yapılan çizgisel oyunları ise 2023’ten itibaren görebiliriz.) CD Projekt’in kendi oyun motoruyla kendi topuğuna nasıl sıktığına hepimiz şahit olduk. REDengine’i TPS bir oyun olan Witcher serisi için geliştirmişlerdi. Sonrasında FPS Cyberpunk 2077 için dönüştürmeye kalktılar ama ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Benzer olayı EA de yaşamıştı…

FPS olan Battlefield için geliştirilen oyun motorunu hem FIFA’da hem Mirror’s Edge Catalyst’de hem Anthem’de hem de Need for Speed’de her şeyde kullanmaya ve optimize etmeye çalıştılar. Mass Effect Andromeda ve Anthem’daki faciaları hatırlıyorsunuzdur. Özel oyun motorlarını diğer ekiplere öğretmek zaman kaybı yaşatıyor, o motorun eksikliklerini de oyuna göre geliştirmek daha da vakit kaybettiriyor. Ayrıca oyun motoru özel olduğudan dolayı her yeni çalışan şirkete geldiğinde motoru baştan öğrenmek zorunda kalıyor. Unreal Engine olunca ise global bir oyun motoru olduğu için, başka şirkette öğrenmiş deneyim etmiş çalışan bulmak daha kolay ve oyun geliştirilme süreci daha az sancılı oluyor. Ağzı yanan büyük oyun şirketleri, artık büyük maliyetler altına girmek yerine hazır oyun motorlarını daha sık kullanacaklardır. Zaten CD Projekt RED yeni oyunlarında Unreal Engine kullanacağını duyurmuştu. Rockstar ve Ubisoft gibi kendi oyun motorlarına devam edenler de olacak.

Herkes Aynı Motoru Kullanırsa Her Oyun Birbirine Benzemez mi?

Öyle olacağını zannetmiyorum, olsa bile o görüntülerin satüre olması yılları alacaktır. Öyle zannetmememin sebebi zaten bir dönem nerdeyse herkes Unreal Engine 3 kullanıyordu ve bu motoru kendine göre özelleştiriyordu. (Örnek Bioshock Infinite) Böylece büyük farklılıklar oluşuyordu. Burada da benzer şekilde ilerler. Hatta optimize edilmeden çıkan oyun bataklığından bizi kurtarabilir. Epic Games geliştirici ekiplere yardım edip destek sunuyor. Unreal Engine 5 global olarak kullanıldıkça daha rafine ve optimize olacak. Kolektif bir şekilde gelişecek. Yine teknik sorunlu oyunlar olur ama gözle görülür bir farkla azalırlar gibi hissediyorum.

Yeni Motorun Yıldızları: Nanite ve Lumen

Epic Games’in yeni geliştirdiği oyun motoru Unreal Engine 5’in en dikkat çekici iki yeni yıldızı Nanite ve Lumen. Epic Games, Fortnite’ın grafiklerini kendi teknolojileriyle yeniledi. İsterseniz deneyebilirsiniz, şu an piyasada bu teknolojiyi kullanan tek oyun Fortnite.

Nanite, sanallaştırılmış mikro poligon geometrisi teknolojisi. Poligon sayısı artıkça nesneler daha detaylı ve gerçekçi gözükür. Ancak poligon sayısı artıkça gereken işlem gücü de artar. Donanımlar yetersiz gelebilir. Nanite ise milyonlarca poligonu olan modelleri oyunlara aktarıp performans kaybı olmadan oynatmayı vaat ediyor. Film kalitesinde modelleri oyunlarda görebileceğiz.

Lumen için dinamik küresel aydınlatma diyebiliriz. Gerçek zamanlı hesaplama yaparak ışığın durumuna göre yansımaları ve ortam aydınlatmaları oluşturacak. Ray Tracing’ten farkı ne diyebilirsiniz? Teknik farklılıklarına uzun uzun değinmeyeceğim. Ray Tracing için ekran kartında özel çekirdekler gerekiyor. Lumen’de ise herhangi bir ekstra donanıma gerek yok. İlerde daha optimize çalışıp farkını artırabilir diye düşünüyorum.

Ray Tracing veya Lumen daha optimize olduklarında geliştiriciler artık yapay ışıklandırmayla ve yansımalarla vakit kaybetmeyecek. Çünkü bu teknolojilerden önce oyunlardaki her odada, her eşyada, her bölgede, binada, yapıda, camda önceden yansımalar ve ışıklandırmalar hesaplanır ona uygun şekilde yapay olarak oraya yedirilir. Mesela Marvel’s Spider-man PS4 sürümünde gökdelenlere dikkatli bakarsanız sahte yansımalar olduğunu anlayabilirsiniz. Ray Tracing birçok oyunda olsa bile hala açılır ve kapanır olarak ek özellik şeklinde oyuna eklenmek zorunda. Optimizasyonu artığında ise oyun geliştirme süreci daha hızlanacaktır.

Daha çok Açık Dünya

Matrix Awekens demosunda Unreal Engine 5’in şovunu biraz yaptılar. Epic Games, yeni motorla neler yapılabiliri göstermek için bu demoyu geliştirdi Demo elbette muazzam gözüküyor.

Oyunlarda açık dünya trendi oluşunca Unreal Engine 5’te açık dünyalar yaratmanın yolu kolaylaştırılmış. Daha optimize ve daha iyi açık dünyalar yaratmak için yeni araçlar geliştirilmiş. Oyun geliştirilme süreçleri daha kolaylaştığı için daha kısa sürede daha çok oyun görebiliriz. Belki Rockstar Games gibi 3000 kişiyle çalışmak yerine nispeten daha küçük ekiplerden bile yüksek kalitede açık dünya oyunları çıkabilir. Birbirinin aynısı açık dünyalardan bunalsam da bu yeni teknolojilerle oyun tasarımlarının da yenileneceğini düşünüyorum, o yüzden heyecanla bekliyorum. Açık dünya yapımının eskiye göre biraz daha kolaylaşması daha çok açık dünya oyunu göreceğimizin sinyali olabilir.

Nasıl Oyunlar Olacak?

Açık dünya oyunları için tasarım anlamında Elden Ring veya Zelda: BOTW gibi oyunlarla Ubisoft formulünün karıştırıp harmanlayacaklarını düşünüyorum. Elden Ring’in keşif hissiyatını fazla baltalamadan, Ubisoft oyunları kadar da fazla yönlendirmeden ikisinin arasında bir denge yaratıp güzel açık dünyalar yaratacaklardır. Elden Ring’in çok özgür bırakması oyun tasarımcısının kontrolünü çok azaltıyor ve oyuncunun hareketine göre oyunun temposu bozulabiliyor. Eğer araştırmazsa, arkadaşlarına sormazsa çoğu gizemli şeyi kaçırabiliyor. Diğer taraftan bakarsak da 2022’ye geldiğimizde Ubisoft formulünün de iyice şiştiğini ve oyuncuları doyurduğu hissediliyor. Yeni tasarımların ortaya çıkması şart. Artık biraz risk alma ve yeni şeyler deneme zamanları geldi.

Çizgisel oyunlar için ise yeni teknolojiler sayesinde aşırı realistik sinematik oyunlara şahit olacakmışız gibi hissediyorum. Belki de daha partiküllü efektler, daha çok parçalanabilir çevre, ışığın yansımasıyla yaratılan etkileyici atmosferlerle dolu oyunlar olabilir. Artan oyun maliyetleri, fazla mesailerle sömürülen çalışanlar ve sonsuz geliştirilme döngüsüne düşen oyunlar yüzünden daha küçük ölçekli oyunlarda da artış yaşanacaktır. Sadece açık dünya oyunlarında değil, çizgisel oyunların sayısında da artış olacaktır. The Callisto Protocol gibi 9-10 saatte biten birçok oyun gelecek. Benim için hava hoş ama 9-10 saatlik bir deneyim olacaksa daha yaratıcı ve özgün bir içerik bekliyorum. Daha kaliteli olup az zaman isteyen oyunlara hayır demem. Peki siz ne düşünüyorsunuz? Gelecekte nasıl oyunlar olacak?