-Bond
-James Bond
Hepimiz James Bond‘u bu ikonik cümle ile tanıdık. 59 yıllık külliyatına 27 tane film sığdırmayı başardı. James Bond diyince aklımıza uzun boylu, karizmatik, çevik ve kadınlara düşkün biri gelir. Her ne kadar uluslararası krizlere sebep bile olsa MI6 teşkilatının vazgeçilmez ajanıdır. Kod adı da hepimizin bildiği gibi 007’dir. Şimdiye kadar pek çok oyuncu James Bond rolünü üstlenmiştir. Sean Connery, George Lazenby, Roger Moore, Timothy Dalton, Pierce Brosnan ve Daniel Craig. Belirtmeden geçmeyelim. Yaşayan her üç kişiden birinin en az bir Bond filmini beyazperdede veya televizyonda izlediğine kesin gözüyle bakılıyor. No Time To Die hazır yeni vizyona girmişken sizler için seri hakkında bilinmeyenleri listeledik.

Karaktere ilham veren kişi Mustafa Kemal Atatürk’ü takip eden bir ajan
Serinin yaratıcısı olan Ian Fleming MI6’da çalıştığı için, yazarın Bond’u yazarken hep sahada çalışan bir ajandan ilham aldığı düşünülmüştür. The Sunday Times’ta birlikte çalıştığı arkadaşı Godfrey Smith’e göre Bond, Fleming’in aslında olmak istediği kişidir. 2010’da İrlandalı Prof. Keith Jeffrey MI6-The History of The Secret Intelligence Service: 1909- 1949 adlı kitabında Bond’un ilham kaynağının İngiliz ajan Wilfred ‘Biffy’ Dunderdale olduğunu açıklamıştır. MI6 arşivlerine izinle giren tek araştırmacı olan Keith Jeffrey bir söyleşisinde “Benim bu dediğimi ilk ağızdan Ian Fleming doğruladı.” diye de belirtmiştir. James Bond’u Mustafa Kemal Atatürk’ü 1920’li yıllarda izleyen Ajan Dunderdale’dan esinlenerek yarattığını kendisi de söylemiştir. Ajan Dunderdale, Fleming’in arkadaşı olduğu için yıllar sonra aktif saha ajanlığı dönemindeki casusluk çalışmalarını Ian Fleming paylaşmıştır. Ve böylece Bond karakteri ortaya çıkmış olur. Hikayenin başka bir detayına göre Dunderdale 1920’lerin başında ajan olarak İstanbul’a gönderiliyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele hareketini yakından takip etmeye başlıyor. Fakat o ve diğer ajanlar Milli Mücadele hareketinin amacını doğru düzgün anlayamıyor. Konunun devamını buradan okuyabilirsiniz. https://www.hurriyet.com.tr/dunya/james-bond-ataturk-e-karsi-16346658

Sean Connery ilk tercih değildi.
James Bond’u beyazperdede onunla tanımış olsak da aslında Sean Connery ilk tercih değildi. Hatta ikinci ya da üçüncü bile değildi. Ian Fleming daha yumuşak, daha klas, terbiyesiz ve acımasız tavırları olan halk tarzı bir maço istiyordu ve onun asıl tercihi David Niven gibi biriydi. Bu kararın alınmasında yapımcı Cubby Broccoli‘nin eşi Dana’nın etkisi büyüktür. Çünkü Dana “Bu haşin İskoçyalı’nın seksapelinin, kadınları kedi otuyla karşılaşan kediler gibi heyecanlandırdığını” söylemesiyle rol Sean Connery’e gitmiş oldu. David Niven, Cary Grant, Patrick McGoohan, Christopher Lee, Clint Eastwood, Burt Reynolds, Adam West, Tom Jones, Liam Neeson, Mel Gibson, Sam Neill, Hugh Grant, Gerard Butler, Sean Bean ve Will Smith bu ikonik rolü reddetmiştir.

James Bond filmi çekmek için yönetmenler can atıyordu
1975 yılında Jaws ile adını duyuran usta yönetmen Steven Spielberg, sıkı bir James Bond hayranıydı. Yapımcılardan onay alamadığı için George Lucas ile kendi karakterini yaratıp onunla maceralara atılmışlardır. Hatta Indiana Jones: Kamçılı Adam filminde James Bond karakterine gönderme bile yapılmıştır.

Daniel Craig hayranlar tarafından kabul edilmedi
Yeni James Bond açıklandığı zaman hayranlar ortaya çıkan isimdenden pek memnun olmadılar. Hatta (danielcraigisnotbond.com) adında bir web sitesi bile açtılar. Aslında şu ana kadar en başarılı Bond olarak adını altın harflerle yazdırmıştır. 5 filmin baş rolünü üstlenip rekorlar kırmıştır. Skyfall en çok hasılat yapan 13. filmdir. Daniel Craig’i sevmemizin diğer sebeplerinden biri de farklı bir James Bond izlemiş olmamız. Eski filmler bilindik bir formülle işlenirdi. 007 görevinin başındayken bir şekilde günü kurtarır ve Bond kızını öperdi. Jenerik bittikten sonra asıl görevini izleyip tekrardan Bond kızıyla vakit geçirmesini izlerdik. Diğer filmde yeni bir temiz konuya geçilirdi. Günümüz Bond filmleri bu tabuyu kırdı. Karakterimizin çocukluğundan, şimdiki dönemine kadar tanıklık ediyoruz. Her film zincirle birbirine kenetlenmiş gibi.

Ian Fleming’in Türkiye sevdası
27 film boyunca James Bond, 3 kere ülkemizi ziyaret etmiştir. From Russia with Love (1963), The World Is Not Enough (1999) ve Skyfall (2012). Ian Fleming’in de birçok kez Türkiye’ye geldiği belirtiliyor. 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül olayında dünya basınında haberi yapılır. Haberi yazanın adı belirtilmese de Ian Fleming olduğu düşünülüyor.

“M” karakteri gerçek
İngiliz gizli servisi MI6’nın başında bulunan ve 007’nin amiri olan “M” karakterinin tam adı Sir Miles Messervy’dir. İddialara göre Fleming, “M” karakteri için gerçek bir deniz istihbarat subayı olan Sir Mansfield Smith-Cunning’den ilham aldı. Cunning, İngiltere’nin Gizli Servis Bürosu’nun kurucusuydu ve belgeleri “C” harfiyle başlatırdı.

2 sahte Bond filmi çekildi
James Bond’un isim hakkını elinde tutan İngiltere merkezli EON Productions’nın yaptığı 25 Bond filminin dışında, yasal boşluklardan faydalanılarak çekilmiş iki James Bond filmi daha bulunmaktadır. Biri 1967 yapımı komedi türünde olan Casino Royale ve 1983 yapımı Sean Connery’nin başrolünde yer aldığı Never Say Never Again.

Suikastçi
24 filmde toplam 4 bin 662 kez ateş edilmiştir. James Bond toplam 597 kişiyi öldürmüştür.

Roger Moore’un fobisi vardı
Roger Moore’un tüm koşma sahnelerinde dublörü oynamıştır. Moore, koşarken garip göründüğünü düşünüyordu. Ayrıca Moore, 7 Bond filminde rol almasına rağmen, hoplofobisi (ateşli silah korkusu) vardı.

Takke düştü kel Göründü
Sean Connery, 21 yaşında kelleşmeye başladığından dolayı Bond rolünü oynarken hep peruk takmıştır.
Sizler için derlediğimiz James Bond serisinin bilinmeyenleri şimdilik bu kadar. Eğer No Time To Die izlediyseniz yorumlarınızı paylaşmayı bizimle unutmayın.