A24 İmzalı Film Önerileri

A24, son yıllarda adını sıkça duyduğumuz ve bolca övgüler yağdırdığımız bir yapım/dağıtım şirketi. Çoğunlukla adı duyulmamış yönetmenlerle anlaşıp, düşük bütçeli filmlere imzalarını atıyorlar. Akademi ödül yarışında artık sıkça bu filmlerin adlarını da duyuyoruz.

A24 adı altında 101 film vardır. Her ne kadar başarılı filmlere imza atmış olsalar da içlerinde bolca kötü filmler de var. Tabii kötü filmlerin adlarını yazıp kötülemeyeceğim. İyilere bakacak olursak işte A24’ün bazı başarılı filmleri: Room, Moonlight, Midsommar, The Lighthouse, Uncut Gems, Hereditary, Minari… Şimdi de size bu filmlerin gölgesinde kalmış bazı izlenmeye değer filmleri önereceğim.

The Vanishing Of Sidney Hall

Lisedeki en yakın arkadaşını üzücü bir şekilde kaybeden Sidney Hall, (Logan Lerman) daha sonrasında onun hakkında yazdığı roman sayesinde şöhreti erken yaşlarda yakalar. Bir süre sonra şöhreti kaldıramaz ve ortalıktan kaybolur. Aradan geçen 10 yıldan sonra bir detektif Hall’ı araştırmaya başlar. Film, baş karakterimizin 3 farklı dönemini ele alıyor. Bunu kronolojik olarak anlatmıyor. Kurgusunun iyi olmasından dolayı bu durum izleyiciyi sıkmıyor. Türü dram/gizem ve gizemini son dakikasına kadar koruyor. Elle Fanning, Michelle Monaghan, Yahya Abdul-Mateen II başrole eşlik eden diğer oyuncular.

Remember

Bunamanın ağına düşmüş olan Zev Guttman (Christopher Plummer), New York’ta bir bakımevinde yaşayan, Yahudi Soykırımı’ndan kurtulmuş bir adamdır. Burada Max Rosenbaum (Martin Landau) adlı bir başka Yahudi’yle tanışır. Rosenbaum onu Auschwitz’teki günlerinden hatırlamıştır, ikisinin de ailesini öldüren Nazi subayının, Rudy Kurlander sahte adıyla Kuzey Amerika’ya göç ettiğini anlatır. ABD ve Kanada’da 4 tane Rudy Kurlander adlı insan vardır ve katilin bu 4 kişiden biri olduğuna inanmaktadırlar. Geçmişin intikamını almak için Max, Zev’i ikna eder ve Rudy Kurlander’ı öldürmesi için görevlendirir. Zayıf hafızasından dolayı Max, Zev için yapacağı tüm adımları kağıda dökmüştür. Rudy Kurlander’den intikam almasından harici bu kağıtları da kaybetmemesi gerekiyor. Dram/gizem türündedir ve finale kadar gizemini korumayı başaran filmlerdendir.

The Sea Of Trees

Arthur Brennan (Matthew McConaughey) Fuji Dağının çevresinde bulunan ve çıkışının zor bulunduğu Aokigahara Ormanı’na gider. İnsanların buraya gelme sebebi aslında intihar etmektir. Arthur yaşadığı bunalımdan dolayı Aokigahara Ormanı’na gelmeyi kendine çözüm olarak bulmuştur. Bir süre sonra orada yalnız olmadığını fark eder. Aynı amaçla oraya gelmiş, ancak başarısız olduktan sonra ormanda kaybolmuş Takumi Nakamura (Ken Watanabe) ile karşılaşır. İki adam ormanda ilerlerken kendilerini sorgulayacak, bu yolculuk Arthur’un yaşamına ve karısı Joan’la ilişkisine yeni bir gözle bakmasını sağlayacaktır.

The Farewell

Amerikada yaşayan Çin’li Billi, babaannesinin hayatının son döneminde olduğunu öğrenip, ailesinin yanına giderek, onu son kez ziyaret etmesini konu alıyor. Doğal bir aile ortamını izlediğimiz için dram ağırlıklı bir film olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında komedi ve hüzünü de barındırıyor. Gerçek bir hikayeden esinlenmiştir.

The Killing Of A Sacred Deer

Steven Murphy (Colin Farrell) çok başarılı bir kardiyologdur. Göz doktoru eşi Anna (Nicole Kidman) ve iki çocuğu Kim ve Bob’la huzurlu bir hayatı vardır. Ta ki son zamanlarda sık sık görüştüğü, kızının sınıf arkadaşı Martin (Barry Keoghan) adlı genç, kısa bir süre sonra hepsinin hayatını değiştirene kadar. Martin’le Steven arasında başta kimsenin bilmediği ve umursamadığı, ancak kısa süre içinde herkesin öğreneceği bir sır bulunmaktadır. Korku türünde olmamasına rağmen izleyicileri rahatsız edecek şekilde geriyor. Antik Yunan Efsanesi olan Agamemnon’un hikayesinden esinlenilmiştir.

The Lobster

Bu dünyada yalnız insanlar istenmemektedir ve görüldükleri yerde tutuklanarak tuhaf bir otele götürülmektedir. 45 günlük süre zarfında kendilerine bir eş bulamayanlar ise, bir hayvana dönüştürülerek ormana salınmaktadır. David (Colin Farrell) de buraya getirilmiştir ve kısa süre içinde kendine bir sevgili bulamazsa ıstakoza dönüştürülecektir. Ortama bir türlü ayak uyduramaz ve tüm kuralları hiçe sayarak buradan kaçar. Ormanda yalnız bir kadınla (Rachel Weisz) tanışır ve ona aşık olur. Romantik/dram türünde olmasına rağmen konusunun ilginçliğinden dolayı izlenmesi gerekiyor. Léa Seydoux ve Olivia Colman’ı izleme şansı da buluyoruz.

Enemy

Adam Bell (Jake Gyllenhaal), güzel kız arkadaşı Mary (Mélanie Laurent) ile bile birlikte olama isteği duymayan asık suratlı, dağınık bir tarih profesörüdür. Bir iş arkadaşının tavsiyesi üzerine bir film izleyen Adam, kendisini Anthony Clair isimli aktörde görür ve adamı takip etmeye karar verir. Benzer adamlar karşılaşır ve hayatları garip ve geri döndürülemez bir biçimde birbirine geçer. Nobel Ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago’nun Türkçe’ye Kopyalanmış Adam ismiyle çevrilen romanından uyarlanmıştır. Yönetmen koltuğunda günümüzün başarılı yönetmenlerinden olan Denis Villeneuve vardır. Türü Psikolojik/Gerilim.

Önereceğim filmler şimdilik bu kadar. Eğer bu filmleri izlediyseniz yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.