Mini dizi deyince öncelikle aklımıza Band Of Brothers ya da 11.12.63 gibi mükemmel diziler gelir. Biraz daha geri planda kalmış mini dizileri sizin için listeleyeceğim.

War and Peace
Dünya edebiyatının önemli başarılarından biri olan ve saygı değer eser olarak kabul edilen Savaş ve Barış, Rus yazar Lev Tolstoy tarafından yazılmıştır. Konuya gelecek olursak Savaş ve Barış, Napolyon’un Rusya’yı işgal etmesini ve o sırada yaşanan olayları beş asil ailenin üzerinden anlatılmıştır. Savaş teması ile Rusya-Fransa arasındaki kan, savaş ve ucu bucağı olmayan vahşet anlatılırken, Barış teması ile kahramanlar arasında yaşanan romantik aşkları ifade edilmektedir. Dönem dizisi sevenler kaçırmamalıdır. 6 bölüm süren dizi bölüm başı 60 dakikadır. Başrol oyuncuları ise; Paul Dano,James Norton ve Lily James.
Escape At Dannemora
Bir cezaevi personelinin yardımıyla hapishaneden kaçmayı başaran iki suçlunun hikayesini izletiyor. Richard Matt (Benicio Del Toro) ve David Sweat (Paul Dano) aynı hapishanede kalan cinayetten hüküm giymiş iki mahkumdur. Richard, hapishaneden kaçmak için büyük bir plan hazırlar. Ancak bu planı tek başına gerçekleştirmesi mümkün değildir. Kendisi ile birlikte firar edecek olan David ile birlikte planı hayata geçirmek için en ince ayrıntısını kadar çalışırlar. Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır. Prison Break tadında Escape At Dannemora 6 bölüm ve bölüm başı 60 dakikadır.
And Then There Were None
Agatha Christie’nin çok satan romanlarından biri olan 10 Küçük Zencinin uyarlamasıdır. Kitabın ismi çok tepki çekeceği için sonradan ismi And Then There Were None olarak değiştirilmiştir. Konusu ise birbirini daha önce hiç tanımayan 10 insan, Una Nancy Owen adında birisinden mektup alır. Tatil amacıyla Zenci Adasındaki gösterişli bir malikaneye davet edilirler. Hepsi bunu fırsat bilip daveti kabul eder. Adaya vardıklarında evin sahibi orada değildir. İşin tuhaf yanı evin hizmetkarları bile ev sahibini görmemişlerdir. Gizem dolu 3 bölümlük mini dizi, izleyiciyi içine çekiyor. 3 saatin sonunda iyi ki izlemişim diyeceksiniz. Charles Dance ve Sam Neill’in oynadığını söylemeden geçmek olmaz.
When They See Us
1989 yılında Central Park’ta meydana gelen tecavüz ve darp saldırısı ile suçlanan dördü 14 yaşında, biri 16 yaşındaki beş gencin yanlışlıkla suçlanarak hapis cezası almalarını, bu süreçte kendilerinin ve ailelerinin yaşadıklarını izletiyor. Anlatılan olay gerçektir. Amerika’nın ırkçı zihniyetini yine gözler önüne seriyor. Suçlanan her gençle birlikte üzülüp, birlikte seviniyorsunuz.
Gallipoli
Destansı savaşlarımızdan olan Çanakkale Savaşı’nı Anzak askerlerinin gözünden izletiyor. Objektif kalmayı başarmış bir dizidir. Dizinin güzel taraflarından biri Anzaklar, Türkleri tanıdıkça onların da kendileri gibi olduğunu anlıyorlar. Mustafa Kemal Atatürk’ü oynayan aktör tam bir fiyasko. Sarı saçlı, mavi gözlümüzün yerine esmer oyuncu seçmeyi tercih etmişler. Mustafa Kemal’in ağzından meşhur sözlerinden biri olan “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum.” lafını da duyuyoruz. Gönül ister ki şanlı destanlarımızı tüm dünyaya biz izletelim. Dizinin finali Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüyle bitiriyor. Büyük bir lider olduğunu tekrar anlamış oluyoruz.
Angels in America
Diziyi önermek için Al Pacino ve Meryl Streep’in oynadığını söylemek yeterli aslında. Golden Globe ve Emmy ödüllü olan Angels in America, Tony Kushner’in tiyatro oyunundan uyarlanmadır. Yayınlandığı dönem izlenme rekorları kırmıştır. Dizide de çoğu sahnede tiyatro havasını hissediyoruz. AIDS gibi önemli bir konuyu merkezine alarak dinsel ögelerle birleştirip sanatsal olarak izletiyor. Şunu da belirtmeliyim dizi herkesin zevkine uygun değil. Bu tarz konulardan hoşlanmayan kişiler sıkılacaktır.
The White Queen
Philippa Gregory’nin aynı adlı tarihi roman serisinden televizyona uyarlanmıştır. Tarihi yapımları sevenlerin göz atması gerekiyor. Seri aslında 3 kitaptan oluşuyor. Bunlar; The White Queen, The Red Queen ve The Kingmaker’s Daughter. İngiltere’deki uzun süren çekişmeli taht kavgası kapsamındaki kadınları konu alır. Hikâye güç arayışı içindeki üç kadına odaklanmıştır: Elizabeth Woodville, Margaret Beaufort ve Anne Neville. Elizabeth Woodville, Beyaz Kraliçe kitabındaki ana karakterken, Margaret Beaufort Kızıl Kraliçe’de, Anne Neville de Kralyapa’nın Kızı’nda ana karakterdir; ancak üç karakter de dizide The White Queen adı altında televizyona uyarlanmıştır. The White Princess ve The Spanish Princess adında devam serileri vardır.
Seven Worlds, One Planet
Son öneri olarak tek sezonluk belgesel önermek istedim. 7 bölümden oluşan belgesel, 7 kıtayı anlatmaktadır. Bilinçlenme açısından mükemmel bir iş çıkartmışlardır. Dünyanın en büyük düşmanını yani insanları da göstermeyi de ihmal etmiyorlar. Yaptığımız katliamları gördükçe içten içe üzülüyorsunuz. Yuva yapacağımız yeri cehenneme çeviriyoruz.