Evangelion: Mecha’lar, Depresyon ve Kirpiler

Neon Genesis Evangelion dünyanın en popüler ve yenilikçi animelerinden biri. Peki nasıl ve neden öyle? Biraz yapım aşamasına, biraz da kendisine bakarak bu soruları cevaplamaya çalışalım.

Ne Zaman, Nerede, Nasıl?

Japonya’da (duh) 1995 yılında yayın hayatına başlamış, 26 bölüm sürmüş ve 1996 yılında bitmiş, ardından da 1997’de çıkan bir film ile hikayesini noktalanmış ve esasında bir mecha animesi olan Evangelion, yaratıcısı Hideaki Anno’nun klinik depresyon döneminin bir ürünü aslında. Bunu ben uydurmuyorum. Kendisinin açıklamalarına göre de hikaye dört senelik depresyonunun bir yansıması. Bazı başarısız denemelerin ardından ona “bir şey, herhangi bir şey” için yer sözü veren yayımcılardan sonra Evangelion’un yapımına başlamış. Ne yazık ki yapım ve yayın hayatı boyunca bölümlerin yetişememesi ve bütçe sorunları gibi sıkıntılar ile karşılaşan bu yapıma bir çözüm bulunmuş: halihazırda psikolojik ve felsefi temellere sahip olan bu animeye “kendi mental çöküşlerini” de katmak istemişler.

İşte bu yüzden de 13. bölümden itibaren bir değişim yaşanıyor, hazırlanan senaryo çöpe atılıyor ve tam da bu süreç esnasında arkadaşı tarafından verilen akıl hastalıklarıyla ilgili bir kitaptan inanılmaz etkilenen Hideaki Anno, başlıyor yeniden yazmaya… Tabii yine de bütçe sıkıntıları devam ediyor. Bu yüzden de dizi içerisinde birçok sabit kare ve tekrarlanan animasyon içeren sahneler bulunuyor.

Ve geliyoruz en tartışmalı konuya, final. Merak etmeyin, spoiler vermeyeceğim, sadece bu yaşanan olayın başka bir örneğini daha önce görmediğim için anlatmak istiyorum. Son iki bölüm biraz… Nasıl desem… Hayranlar arasında büyük ses uyandırdı. Bu öyle bir ses oldu ki Hideaki Anno’ya ölüm tehdidi içeren mailler atıldı. Anno kendini savundu, dedi ki “Böyle hissediyordum, böyle yaptım. Pişman değilim.” fakat yine de yapımcı stüdyo Gainax yeni bir filmin yapımına başladı. Bu filmin amaçladığı şey ise şikayet edilen son iki bölümü yeniden ele almaktı. Bazılarına göre orijinal son daha iyi, bazılarına göre ise filmin sonu daha tatmin edici. Bana sorarsanız çok kaçamak bir cevap gibi görünse de ikisinin birbirini çok güzel bir biçimde bütünlediğini düşünüyorum, bu yüzden izleyecekseniz ikisini de atlamadan izlemeniz önerimdir.

Konusu Nedir, Ne Anlatmaktadır

Aslında bakıldığında çok sıradan bir konu. Tokyo-3 şehrine saldıran Angel isimli varlıklar ve bunları durdurmak için yapılan Evangelion adlı “mecha”lar var. Evangelion’ları yapan şirket NERV ve çalışanları var.  Bu mecha’ları kullanan pilot çocuklar var. Gelin bu karakterlerin nasıl ele alındıklarından en son bahsedelim, çünkü beni en çok etkileyen kısım bu. Beni en etkileyen şeylerden bir diğeri ise, çoğu epik olabilecek sahnenin korkutucu olması. Evangelion’ların havalı tasarımlarına rağmen sıskalığı, çıkardığı seslerin mekanik değil de daha çok çığlık ve kükremelere benzemeleri, onları garip bir şekilde insana benzetiyor. Bu saydığım şeyler artı ses tasarımı, animasyon tarzı ve müzik kullanımı sayesinde belki de “Uf ne vurdu be” diyebileceğiniz yerlerde sessiz kalıyorsunuz ve tüyleriniz diken diken izlemeye devam ediyorsunuz.

Hikaye asla “kocaman robotlar kocaman canavarlarla dövüşüyor”da tıkılı kalmıyor çünkü anlattıklarımdan anlamışsınızdır ki, bu çok ama çok kişisel bir hikaye. Her bir karakterin derin sorunları var ve ince ince işleniyor bu sorunlar. Hafif de işlenmiyor, yeri geldiğinde yüzünüze çarpan adeta bir tokat niteliğinde oluyor çünkü bunları hepimiz yaşıyoruz. Korkuyoruz. Kaçmaktan ya da birine yakın olmaktan, insanları incitmekten ya da incinmekten, onaylanamamaktan ya da insanları yüzüstü bırakmaktan, ailemizden ya da arkadaşlarımızdan belki de. Var olmak çok ağır geliyor bazen, devam etmek istemiyoruz çünkü her şey acı veriyor, insanlar acı veriyor. Peki ama neden? Neden bunlara maruz kalıyoruz? Yaşamanın ve insan olmanın bir parçası da bu mu? Belki. Bunu ancak siz bilebilirsiniz çünkü Evangelion bu soruların cevaplarını vermiyor size, kimse veremez. Sadece kendinize sormanızı sağlıyor, ve cevabını ararken de elinizden tutuyor. Yardımcı oluyor mu? Bana oldu ve iyi geldi. Çünkü bazı şeyleri fark etmemi sağladı. Fakat sizde aynı etkiyi yaratır mı bilmiyorum, çünkü dediğim gibi, bu çok kişisel bir hikaye.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.