Hepiniz Harlan Thrombey’in şehrin oldukça dışında, sonbaharı kucaklamış ağaçların arasında bir başına duran şatodan hallice evine davetlisiniz. Bu kocaman ve yapayalnız evin odaları özenle, kendine özgü bir klasiklikte döşenmiş. Kocaman ve görkemli salonu, verandası ve oldukça ünlü bir yazar olan ihtiyar Harlan Thrombey’in kitaplarla ve sıcak renklerle dolup taşan yatak odası… Fakat bu odada yolunda gitmeyen bir şeyler var. Önceki gün doğum gününü kutlamış olan Harlan Thrombey burada kanlar içinde ve son derece cansız bir şekilde yatıyor!

Dedektif Benoit Blanc, bu korkunç ölümün bir cinayet mi yoksa bir intihar mı olduğunu soruşturmak üzere eve adımını atar. Benoit Blanc’ın da tabiriyle bu vaka her şeyiyle ortasında kocaman bir boşluğu olan lezzetli bir çöreğe benzemektedir. Evin iyi yürekli hemşiresi Martha’yı da yanına alan Dedektif Blanc, evin her yanındaki ipuçlarını adeta koklayarak bulur, Harlan’ın ailesini de teker teker sorguya çekerek hikayenin pek çok farklı versiyonunu dinler. Yine de dedektifin elindeki puzzle parçaları bir türlü birbirine uymamaktadır. Hatta bu vakada öyle büyük bir terslik vardır ki Dedektif Blanc kendisini kimin tuttuğunu bile bilmemektedir, eline geçen isimsiz bir mektubun yönlendirmesiyle kendisini tüm bu olayların orta yerinde bulmuştur.

Oldukça kalabalık bir aile olan Thrombey ailesinin her üyesinin 85 yaşındaki Harlan’ı öldürmek için geçerli bir sebebi vardır. Temelinde Harlan’ın oldukça varlıklı olması yatan bu sebepler de film boyunca sizi tahminler yürütmeye davet ediyor, seyirciyi sürekli bir etkileşim halinde tutuyor. Sanki elinize bir cinayet vakası tutuşturuluyor, olaya dahil her şey size en başta açıklanıyor ve filmin kalanında da Benoit Blanc’ın adımlarını takip eden bir dedektiflik oyunu oynuyorsunuz.

Knives Out, Agatha Christie kitaplarından tanıdığımız tatları kendi potasında eritiyor ve ortaya mükemmel bir karışım çıkartıyor. Bir cinayet romanı gibi ilmek ilmek olay örgünüsünü tamamlıyor ve olayı kendi yöntemiyle çözüyor. Size film boyunca verilen tüm ipuçları bir sonuca bağlanacağından emin olabilirsiniz. Tıpkı sökülmekte olan bir kazağın ipliğini çekmişsiniz gibi, siz çektikçe sökülmeye devam ediyor. Her şey öyle akışkan bir şekilde çözülüyor ki filmden içinizi kaplayan muazzam bir tatmin olmuşluk duygusu ile ayrılıyorsunuz. Komplike olay örgülerini taşıyan film, tüm bunların altından oldukça başarılı bir şekilde kalkmayı başarmış ve sürükleyiciliğinden en ufak bir şey kaybetmemiş. Gözlerinizi hiç ayıramayacağınız, sizi sürekli takip etmeye iten ve bunu yaparken de asla sıkmayan bir yapısı var.

Oyunculuklar, tanıdığımız yüzler, filmin ritmi ve her şeyi hoş, eğlenceli bir tona oturtma şekli ile Knives Out 2019 yılının en beğendiğim filmleri arasında kendine yer bulmayı başardı.

Şimdi sizi karakterleri tanıyacabileceğiniz bu soruşturma dosyasıyla baş başa bırakıyoruz. Harlan Thrombey’e ne oldu?